Türk Ceza Kanunun’da Dolaylı Bilişim Suçları ve Benzer Suçlar Arasındaki İlişki
a)Hırsızlık
Tck’da md. 141’de hırsızlık suçu düzenlenmiştir. Ancak madde 142 de “ Hırsızlık suçunun; e)Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle”. zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kişinin cezalandırıldığı hırsızlık suçunda yasa koyucu, tipik hareketin bilişim vasıtasıyla gerçekleşmesini, cezayı ağırlaştıran nitelikli bir hal olarak düzenlemiştir.Bir görüşe göre “Hırsızlık suçunun bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesinin, Tck’nın 244 hükmü karşısında mümkün olmadığını, çünkü hırsızlık suçunun konusunu “taşınır bir malın” oluşturduğunu, ancak hırsızlığın bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlendiği iddia edilen her durumda esasen işlenen suçun konusunun taşınır bir mal değil veri olacağını, bu halde de artık Tck md. 142/2’de yer alan suçun değil, duruma göre Tck md. 244/2-3 ya da 4. fıkranın uygulama alanı bulabileceğidir”. Bir başka görüşe göre; “Bilişim sistemiyle hukuka aykırı yarar sağlama eylemlerinin, genellikle bilişim suçları veya dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilebileceği, gelişen teknolojiyle birlikte değişen suç türleri nedeniyle bilişim hırsızlığı suçuna yer verilmesinin gerekli bulunduğu, ancak bu suçun bağımsız bir suç tipi olarak düzenlenerek, hangi eylemleri kapsayacağının açıkça belirlenmesi gerektiği, bilişim sistemini kullanmak suretiyle hırsızlık suçunu düzenleyen hükmün uygulamasının bir iki örnek dışında imkânsız olduğu” kabul edilmektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da 17.11.2009 tarih 2009/11-193E., 2009/268E. Sayılı “Sanık Volkan’ın, firari Saim ile birlikte hareket ederek, daha önceden haksız bir şekilde ele geçirdikleri katılan firmanın internet bankacılık şifresini kullanmak suretiyle, katılanın Ş Bank Ankara K… Şubesindeki hesabından 10.750 YTL’yi Ş…Bank İstanbul Z Şubesinde sanık Volkan adına açtırdıkları hesaba havale edip, aynı gün banka hesabında bulunan, taşınır nitelikteki parayı bilişim sistemini kullanmak suretiyle kendi hesaplarına geçirmeye, katılanın rızasına aykırı olarak mal varlığında azalmaya neden olmaya; başka bir anlatımla var olan veriyi başka bir yere göndermekten ziyadebu verinin temsil ettiği parayı alarak mal edinmeye yöneliktir.
Kaldı ki sanığın katılanın internet bankacılık hesabında bulunan parasına ulaşmak için bilişim sistemlerini araç olarak kullanmaktan başka alternatifi de yoktur.Dolayısıyla olayımızda, 5237 sayılı Tck’nın 142/2-e maddesinde düzenlenmiş bulunan “bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık” suçunun gerçekleştiği kabul edilmelidir. Şu halde, sanığın eyleminin 5237 sayılı Tck’nin 142/2-e maddesindeki nitelikli hırsızlık suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi karşısında, 244. Maddenin 4.fıkrası uyarınca uygulama yapma olanağı da bulunmamaktadır.” şeklinde karar vermiştir.30 Sonuç olarak hırsızlık suçunun bilişim sistemleri kullanılarak işlendiği iddia edilirse artık burada çalınana taşınır mal değil veridir. Artık icra hareketleri veri üzerinde olur. Bu yüzden Tck 142/2-e değil de Tck 244/2 oluşur.
b)Dolandırıcılık
Tck md.158 de “Dolandırıcılık suçunun; f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle, g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,” İşlenmesi halinde, iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.”Dolandırıcılık suçunda yasa koyucu, tipik hareketin bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle gerçekleşmesini, cezayı ağırlaştıran nitelikli bir hal olarak düzenlemiştir.Aynı zamanda Tck md. 244/4 dolandırıcılığa benzer bir hüküm vardır. Buradaki ayrımı şu şekilde yapabiliriz. Dolandırıcılık suçundahileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına yarar sağlayan kişinin cezalandırıldığı suçun maddi unsurunu oluşturan hareketin, gerçek kişiye yönelik olması ve onun kandırılması gerekir.
Bilişim sisteminin araç olarak kullanıldığı dolandırma suçunda ise veriler toplanıp yerleştirildikten sonra bunları otomatik işlemlere sokan sistemler sayesinde gerçek kişiler aldatılıp, çıkar sağlanır. Yani hileli hareketler ile birinde gerçek kişi aldatılırken, diğer hükümde bilişim veya bilgisayar sistemleri dolandırılmaktadır.
Aynı zamanda gerçek bir kişi ile yüz yüze gelmeden telefon, bilgisayar vb. vasıtalarla konuşmadan , görüşmeden hileli davranışları aldatılma olmadan bilişim sistemlerini kullanarak çıkar elde etmesi durumunda da bu suç oluşur.Örneğin,yemek siparişi için kendisine gelen satıcının mobil POS’undan kredi kartı ödemesi yapacak müşterinin, kartını vermesinin ardından, satıcının hileli hareketlerle alıcıyı kandırıp, müşteri bilgilerini ele geçirmesi ve kendisine haksız menfaat temin etmesi durumunda “Bilişim Sistemlerinin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçu” (TCK md.158/1-f) söz konusu olacaktır. Burada suçun gerçek bir kişiye yöneltilmiş olması ve onu kandırarak çıkar sağlaması vardır.
c)Kişisel Verilerin Kaydedilmesi
Tck md 135”(1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir. (2) Kişisel verinin, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin olması durumunda birinci fıkra uyarınca verilecek ceza yarı oranında artırılır.” Avrupa Birliği “Veri Koruması Direktifi”nin 2. maddesine göre kişisel veri; belirli ya da belirlenebilen gerçek kişiler hakkındaki her türlü veri anlamına gelmektedir Bu maddenin birinci fıkrası da kişisel verilerin kaydedilmesi suçunu düzenlemiştir.135. maddenin 2. fıkrasında ise, kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına, veya sendikal bağlantılarına ilişkin verilerin hiçbir şekilde kaydedilemeyeceğini ve bunun suçun cezasını arttıracağını belirtmiştir. Ayrıca ülkemizde “Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” vardır.“Bu Kanunun amacı, kişisel verilerin işlenmesinde başta özel hayatın gizliliği olmak üzere kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumak ve kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin yükümlülükleri ile uyacakları usul ve esasları düzenlemektir”.
ç)Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme
Tck.136 m“(1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Bu madde de hukuka uygun veya aykırı olarak kaydedilen kişisel verilerin başkasına verilmesi, yayılması veya ele geçirilmesi suç halinde düzenlenmiştir. Bu madde de Tck md 135 ‘de bahsedilen verilerin kaydedilmesine gerek yoktur. Kaydedilmeden de başkasına verilebilir. Aynı zamanda 135 ve 136. Maddeler sadece bilişim sisteminden değil de normal yollardan, örneğin kişisel veriyi yazıyı kağıda dökerek, işlenmesi halinde de bu maddeler uygulanacaktır. Tck 137 “(1) Yukarıdaki maddelerde tanımlanan suçların; a) Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle, b) Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle, İşlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”Nitekli hali düzenlenmiştir. Burada görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanan bazı meslek grupları sayılmıştır.
d)Kişisel Verileri Yok Etmeme
Tck md. 138 “Kanunların belirlediği sürelerin geçmiş olmasına karşın verileri sistem içinde yok etmekle yükümlü olanlara görevlerini yerine getirmediklerinde bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası verilir. (2) (Ek: 21/2/2014-6526/5 md.) Suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
e)Mühtescenlik
Müstehcenlik Tck’nın “ Genel Ahlaka Karşı Suçlar” başlıklı yedinci bölümünde düzenlenmiştir. Aynı zamanda “Avrupa Siber Suç Sözleşmesi” 9. Maddesinde düzenlenmiştir.1-a) Bir çocuğa müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünleri veren ya da bunların içeriğini gösteren, okuyan, okutan veya dinleten, b) Bunların içeriklerini çocukların girebileceği veya görebileceği yerlerde ya da alenen gösteren, görülebilecek şekilde sergileyen, okuyan, okutan, söyleyen, söyleten, c) Bu ürünleri, içeriğine vakıf olunabilecek şekilde satışa veya kiraya arz eden, d) Bu ürünleri, bunların satışına mahsus alışveriş yerleri dışında, satışa arz eden, satan veya kiraya veren, e) Bu ürünleri, sair mal veya hizmet satışları yanında veya dolayısıyla bedelsiz olarak veren veya dağıtan, f) Bu ürünlerin reklamını yapan, Kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır. (2) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (3) Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (1) (4) Şiddet kullanılarak, hayvanlarla, ölmüş insan bedeni üzerinde veya doğal olmayan yoldan yapılan cinsel davranışlara ilişkin yazı, ses veya görüntüleri içeren ürünleri üreten, ülkeye sokan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, başkalarının kullanımına sunan veya bulunduran kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (5) Üç ve dördüncü fıkralardaki ürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasına aracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. (6) Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. (7) Bu madde hükümleri, bilimsel eserlerle; üçüncü fıkra hariç olmak ve çocuklara ulaşması engellenmek koşuluyla, sanatsal ve edebi değeri olan eserler hakkında uygulanmaz.” Bu suçta bilişim araçlarına kolay ulaşılması bu suçun dolaylı yoldan bilişim suçu olduğunu kabul edilir. Bir çok insan bu tarz sitelere kolayca ulaşabilmektedir. Aynı zamanda bu tarz siteler üzerinden cinsel içerikli mesajlar, videolar yollanılmakta ve Tck 105 ‘deki taciz suçu da meydana getirmektedir. Bu fıkra bakımından bakılacak olunursa sayılan hareketlerin bir kısmını bilgisayar üzerinden veya telefonlar üzerinden gerçekleştirilebileceği görülmektedir. Bilişim sistemi yoluyla kişilerin ve çocukların cinsel istismarı anlamına gelen müstehcenlik, fuhuş suçtur. Bu tarz bilişim sistemlerini engellemek için 5651 sayılı “İnternet Ortamında yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” da bulunan 8. Madde internet ortamında yapılan çocuğun, cinsel istismarı ,müstehcenlik ve fuhuş suçlarından birinin olması durumunda bu yayınlara erişim engellenir. Aynı zamanda Tck 226 da pornografik her türlü yayının, animasyon, çizgi film fark etmeksizin suç olduğu kabul edilir.
f) Kişiler Arasında Konuşmanın Dinlenmesi Ve Kayda Alınması
Tck md 133” Kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaları, taraflardan herhangi birinin rızası olmaksızın bir aletle dinleyen veya bunları bir ses alma cihazı ile kaydeden kişi, iki aydan altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”Bilişim sistemleri ile yapılan konuşmalarda, konuşma verilerinin aktarıldığı hat üzerinden teknik cihaz, ekipman, yazılım ve teknik bilgi birikiminin kullanılması suretiyle dinleme ve görüşmelerin kayda alınması mümkündür. Burada bir alet ile kast edilen bilişim sisteminin unsuru olan bilgisayarlar veya donanımlardır.
g) Hakaret
Tck md 125 de düzenlenen hakaret suçunun ikinci fıkrasında “Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.” Denilerek 2. fıkradaki sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle suçun işlenmesi halinde ibaresi ile yasa koyucu internet veya bilişim ağları üzerinden işlenebilecek hakaret fiilini kast eder ve hakaret suçuyla aynı ceza hükmedilir. 4. Fırkada ise “Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, üçte biri oranında artırılır.” Bu fıkrada basın ve yayın yolu aynı zamanda internet aracılığı ile olduğundan bu suçun nitelikli halini oluşturur.
ğ) Kumar Oynanması İçin Yer ve İmkan Sağlama
Tck md 228 de”- (1) Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve iki yüz günden aşağı olmamak üzere adlî para cezası ile cezalandırılır.(3) Suçun bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle işlenmesi halinde üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bin günden onbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.”
Bu madde hükmünde internette bir bahis sitesi açarak veya farklı yollar üzerinden kumar oynatan kişiler suç işlerler. Son zamanlarda yurt dışı kaynaklı siteler üzerinden çok fazla miktarda bahis ve kumar oynayan kişi sayısı vardır. Bu siteler Türkiye tarafından engellense de ismini değiştirerek tekrar kullanıcılara hizmet etmektedir. Yurt dışı kaynaklı bu sitelere karşı yeni korumalar getirilmelidir.
Aynı zamanda Tck ‘da Haberleşmenin Engellenmesi (Tck 124), haberleşmenin Gizliliğini İhlal (Tck 132), Eğitim ve Öğretimin Engellenmesi ( Tck 112) ve bir çok suç bilişim sistemleri üzerinden gerçekleşebilir.
Bilişimin her tarafımızı kuşattığı , hatta “Teknoloji Çağı” olarak adlandırılan bu zamanda şuan ve gelecekte her türlü özel ve resmi işlemleri yürüteceğimiz dikkate alındığında bilişim sistemlerinin hukuki bir koruma altına alınması zorunluluk halini almaktadır.
Aynı zamanda bu suçlar ceza kanunlarında düzenlenmiş bir çok suç gibi durağan değil dinamik olduğu görülmektedir. Bunlardan dolayı teknolojinin gelişimiyle paralel düzenlemelerin ve bu düzenlemelerin güncellenmeleri gerekir. Örneğin artık bilişim sistemleri üzerinden robotlar, akıllı cihazlar vb araçlar kullanılarak hakeretveya hırsızlık suçları işlenebilmekte ve gelecekte ise daha ağır olarak örneğin robotları kullanarak adam öldürmek, yaralamak ve bu tarz suçlar olacaktır. Zaman ve teknolojinin ilerlemesi ile ileride daha farklı bir çok suç tipi duyulacaktır. Tüm bu gelişmeler göz önüne alındığında Bilişim Hukuku’nun ayrı ayrı kanunların içinde değil de kendine ait bir kanunun olması zorunluluğu doğurmaktadır.